BİR MANZARA VE ANILAR…
Bazen insan TV karşısında gördüğü tek bir kare fotoğrafla, yıllar yıllar öncesine masraf ya…
Pazar gecesi, Hollanda’da Rotterdam kentinde Feyenoord Stadı’nda oynanan UEFA Uluslar Ligi Finali’ni izlerken, bir anda çocukluk ve gençlik yıllarımıza gidiverdim.
Maç öncesinde ve maç oynanırken, Hollanda TV rejisi vakit zaman “drone” imgelerine yer veriyordu. Stadın dıştan süper imajını görür görmez, eminim benim yaşımdakiler, “O yıllara” yani bizim meşhur “Mithatpaşa-Dolmabahçe-İnönü” Stadımızın eski halini hayallerinde canlandırdılar.
O yıllarda stadımızın aydınlatması dört bir köşeden uzun direkler (Pilon denirdi onlara) üzerindeki projektörlerle yapılırdı. Hatta, o pilonlar, her maç sırasında güvenlik güçlerinin tüm mahzurlarına karşın tırmanmayı başarabilen “beleşçiler” tarafından “Pilon Tribünü” olarak görev yapardı.
Taşıdığı bilmem kaç bin Volt’luk elektrik nedeni ile hayati tehlike nedeniyle etrafı yüksek metal bariyerlerle çevrili o pilonlara nasıl tırmanırdı beşerler? Hangi yürek ve hangi sevda uğruna?
Sorunun karşılığı o “İkonik” sözcükte zımnî:
BeşiktAŞK…
Sevdamız ve ikonumuz değişmedi…
Ama stadımız ve pilonlarımız dahil çok şey değişti.
Değişmeye de devam ediyor.