Sakın, sakın ha!
Tasvir edeceğim yer ütopik değil. Hayal eseri hiç değil. Büsbütün gerçek. Moda tabir ile realite..
Şöyle bir yer düşünün..
Ön tarafı deniz.. yanından dere akıyor. Ardı orman. Başka yanı ana yol. Yolun üstü makilik alan.
Bina devasa ve çağdaş. Akıllı!
Bayrağımızı temsil eden Ay – Yıldız formunda özel mimariye sahip. Bahçesi sanat yapıtı. Havuz, etraf düzenlemesi muazzam.
İçinde neler yok ki.
Müzesi bile mevcut.
NASA binası yanında solda sıfır kalır.
Aaaa. “O da ne o denli diye” ağzım açık kaldı.
Kulağımız her yerde. Bu kâfi mi derseniz.
Asla!
Görüntü yoksa, ses yavan kalır.
Bizzat, gittim gördüm.
Konumu, fonksiyonu gereği yüzlerce kişi vazife yapıyor.
Bina içi dışı arı kovanı misali. İşçi de çok, bankamatik maaşı alanda. Dayısı olan kapağı atan gırla.
Bir kaç ay önceye kadar o denli idi. İğne atsan yere düşmez üzere.
Beni şaşkınlığa iten şimdiki ıssızlığı. İn, cin top oynuyor. Ancak ne alanda kimse var, ne de tribünde.
Bu ortada içinde VAR da var.
VAR merkezi yani.
Hah nihayet anladınız neresi olduğunu.
Riva…Türkiye Futbol Federasyonu..
“Allah, Allah bu ne iş” dedik. Çıt yok.
Ağızlara fermuar çekilmiş.
Eee.. Madem o denli gel bu türlü.
Kulakları radar üzere açtık.
Lütfen tane, tane okuyun.
Efendim.. Federasyon bünyesindeki hocalarda genel kıyım yaptı. Tolunay Kafkas’tan Rasim Kara’ya. Ordan Şenol Ustaömer’e… Onlarca antrenör İle yollar ayrıldı.
Farklı yansılar yükseldi.
Gidenlerin yarine yenileri geldi.
İçlerinde Sabri Sarıalioğlu bile var.
Ya!..
Müthiş… Lakin bahsimiz o değil.
Meğer bu çalkantılı olaya en büyük yansıyı Lider Mehmet Büyükekşi vermiş.
Nasıl mı?
İşte bu türlü;
Başkanın masasına gönderilen hocaların tazminatları gelmiş. 10 milyon üstünde.
Neeee.
Evet gerçek. On milyonun üstünde.
Daha müsaade paraları dahil değil.
Başkan küplere binmiş.
“Kadir’i (Kardaş) bana getirin” diye kükremiş. Genel sekretere esmiş, gürlemiş.
Astronomik sayıların akabinde tatil parası çıkmasın mı?
ihmalin böylesi.
Görev yapan hocaların; 7/24 ve 365 gün yıllarca çalıştıkları ortaya çıkmasın mı.
Haydaaaa..
Kimsenin, haftalık, yıllık müsaade günleri sisteme girilmemiş. Bayram, seyran da bonusu.
Tatil paraları, tazminatların üstüne çıkmış. On milyonluk tazminat böylelikle 25 milyonu geçmesin mi!
Buna ihmal denilebilir mi? Büyük bir skandal değil mi?
Tutun beni tutun..
Büyükekşi ne yapsa boş. Kayıtlar resmî. SGK bordroları sabit.
Türk futbolunun başındaki kişi o denli bir tahlil bulmuş ki.
Mucizevi.
Bill Gates, Elon Musk duyup öğrense, kaptığı üzere götürürler.
Üçüncü dünya savaşı çıksa uğruna, geri vermezler.
Büyükekşi koca federasyonu tam müsaadeye göndermiş. Giden, gitti. Yandı bitti kül oldu. Bari geride kalanların müsaadelerini eritelim demiş. Çünkü ihmal, yalnızca hocalarla sonlu degil.
Bir manada vurgun.
Hadi işçi gelip gidiyor.
Milli ekiplerin farklı kümelerinde çalışan hocalar yüklü tazminatları kapmış.
Görevli işçi faturayı ödemek üzere cezalandırılmış.
Burada şuurlu bir bilinmeyen elin olduğu aşikar üzere.
Resmen akıl tutulması yaşıyoruz.
İşte bu yapı içindeki federasyon futbolumuzu yönetiyor.
Yönetir.
Haklı olarak, mevcut Lider ve grubuna şiddet ile karış çıkan Ali Koç bile keskin U dönüşü İle övgüler diziyorsa, burada durmak lazım.
Hem de o denli klasik duruş değil.
Motor, el, ayak freni… Ne varsa devreye alıp..
Ahhh ahhh sevgili dostlar. Nereye dokunsak elimizde kalıyor. Pişmaniye üzere.
Öyle sade degil. Karışık Has İzmit Pişmaniyesi.
Vallahi canım çekti.
Bu ortada Lider Büyükekşi’nin bizimle tanışmak istemesi hakkı. Çünkü üç rakamlı maaşa bağladığı özel danışmanları yerine içerde olup biteni bizden öğreniyor.
Tanışırız Lider problem yok. Tek koşulum var.
Kabul etmezseniz, gelmem, gelemem.
Gel de Ferhat Göçer’i anma!..
Bana sınırsız müsaade verin!
Banane, banane..
Ben anlamam!..
(Şerafettin Tilki)