Gerçek Gündem’in haberine nazaran, TBMM Genel Heyeti’nde kabul edilen İcra ve İflas Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna nazaran, ticari davalardan, konusu bir ölçü para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, aksi tespit ve istirdat davalarında dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulmuş olması dava koşulu olacak.
Yeni düzenleme 1 Eylül 2023’te yürürlüğe girecek. Kanunla, kimi uyuşmazlıklar dava kuralı olarak arabuluculuk kapsamına alınıyor. Bu düzenleme de 1 Eylül 2023’te yürürlüğe girecek.
Kira alakasından kaynaklanan uyuşmazlıklar, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve iştirakin giderilmesine ait uyuşmazlıklar, Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar, komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulmuş olması koşulu aranacak.
Ancak kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na nazaran ilamsız icra yoluyla tahliyesine ait kararlar dava koşulu olarak arabuluculuk adabına tabi olmayacak.
Bu kapsamda, icra mahkemesine yapılacak itirazın kaldırılması talepleri ile tahliye talepleri dava koşulu olarak arabuluculuğa tabi olmayacak.
Ancak anılan yordamda sulh hukuk mahkemesinde dava açılması gerektiğinde dava kuralı olarak arabuluculuğa ait kararlar uygulanacak.
Kanunla, taşınmazın zamanına yahut taşınmaz üzerinde sonlu birebir hak kurulmasına ait uyuşmazlıklarda arabuluculuk adabı düzenleniyor. Bu düzenleme 1 Eylül 2023’te yürürlüğe girecek.
Taşınmazın bölümüne yahut taşınmaz üzerinde sonlu birebir hak kurulmasına ait uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli olacak. Bu kapsamdaki uyuşmazlıklarda, tarafların yazılı olarak kararlaştırması ve arabulucunun bu kararı tutanak altına alması halinde arabulucunun talebiyle, arabuluculuk süreciyle hudutlu olmak ve konulduğu tarihten itibaren 3 ayı geçmemek üzere tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair tapu siciline şerh verilecek.
Bu şerh, tarafların anlaşamaması yahut tarafların şerhin kaldırılması konusunda mutabakatı halinde arabulucunun talebiyle, 3 aylık müddetin sonunda ise tabiatıyla kalkacak.
Arabuluculuk süreci sonunda tarafların muahedesi halinde mutabakat dokümanı, taşınmazın bölümü yahut taşınmaz üzerinde hudutlu tıpkı hak kurulmasıyla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile yöntem ve temeller gözetilmek suretiyle düzenlenecek. Muahede evrakının icra edilebilirliğine ait şerhin alınması zarurî olacak.
Bu şerh taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinden alınacak. Mahkeme yapacağı incelemede muahede içeriğini, arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı ve taşınmazın bölümü yahut taşınmaz üzerinde hudutlu birebir hak kurulmasıyla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile adap ve asıllara uyulup uyulmadığı tarafından denetleyecek.
İcra edilebilirlik şerhi alınmasının zarurî kılındığı haller hariç olmak üzere, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları mutabakat dokümanı, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde evrak sayılacak.
