Özgül Kavruk, modelliği bıraktıktan sonra pek çok dizide canlandırdığı ‘kötü kadın’ karakteriyle de tanındı.
Soğuk ve sert bakışlarıyla karakter oyuncusu olmaya başlamışken ekranları bıraktı ve kendine apayrı bir hayat kurdu.
1997’de Çağla Şıkel’in hoşluk tacını taktığı Miss Turkey’de birinci 10’a giren Özgül Kavruk, yarışa katılma süreciyle ilgili şunları söyledi:
İzmir’de modellik yaptığım devirlerde menajerim benim adıma yarışa müracaat yapmış. Haberim yoktu yani. Bir gün telefonum çaldı, ‘Ön elemeyi geçtiniz’ dendi. Ben de ‘neyin ön elemesi’ diye karşılık verince ‘Miss Turkey’e müracaat yapmışsınız’ karşılığını aldım.
Ben de ‘tamam’ dedim çabucak menajerimi aradım ve ‘benimle dalga mı geçiyorlar?’ dedim. Benim adıma müracaat yaptığını söyledi. İsminin hoşluk yarışı olması enteresan gelmişti. Zira hoşluk çok göreli bir şey. Modellik dalına çok fazla model kazandırma imkanı sağlıyordu. Profesyonel çerçevede bakarak gittim müsabakaya. Âlâ ki de katılmışım.
416
Bir periyot podyumların aranılan ismi, “Bizim vakitlerimizde modellik kıymetli bir meslekti. Asker üzere çalışırdık. Disiplinli ve keskin kuralları olan ve bu mesleğin profesyonel yapılması gerektiğini Uğurkan Erez’den öğrendik. Süreç içerisinde iktisadın değişmesi, dokuma firmalarının istikametini öbür tarafa çeviriyor olması ve hazır giysi markalarının ortaya çıkması modellik bölümünü aşağıya çekti” dedi.
Özgül Kavruk ayrıyeten günümüzde en beğendiği modelin Didem Soydan olduğunu belirterek, “Kafa olarak bu işi çok ciddiye aldığını düşünüyorum. Şahsî hayatı nasıldır hiçbir fikrim yok ancak modellik olarak gördüğüm kısım beni çok etkiliyor ve başarılı buluyorum” tabirlerini kullandı.
Emekli model, ‘Oyunculuğa geçişiniz nasıl oldu?’ sorusuna ise gülerek, “Söke söke aldım oyunculuğu” karşılığını verdi. Kavruk, “Ekran hoş bayan ve güzel erkek istiyor çoğunlukla. İstisnalar, kadiye bozmaz. Hoşluğuyla ön planda olmayan çok başarılı oyuncular da var doğal. Oyunculuğu yalnızca bu işin eğitimini almış şahıslar yapmalı diye bir mecburilik yok. Zira üretimciler da esasen o denli değil. Münasebetiyle bu kendi içinde bir sarmal hale gelmiş durumda” dedi. 2000’de ‘Derman Bey’de Kadir İnanır ile kamera karşısına geçen Özgül Kavruk, akabinde ‘Böyle mi Olacaktı’, ‘Gurbet Kadını’, ‘Doktorlar’ ve ‘Sakarya Fırat’ dizilerinde canlandırdığı ‘kötü kadın’ karakterleriyle izleyicilerin hafızalarında yer edinmişti.
2010-2013 ortasında yayınlanan ‘Sakarya Fırat’ dizisinde canlandırdığı ‘Jiyan’ karakteriyle de tanınan Özgül Kavruk, şimdilerde ise pilates eğitmenliği yapıyor. Kadıköy Bostancı’da salonu bulunan emekli model, ‘Sakarya Fırat’ dizisinin şiddetli geçen çekimlerinin akabinde güç günler geçirmiş.
Özgül Kavruk, “Bir gün hapşırdıktan sonra üç ay belimden aşağısını hareket ettiremedim. Omurgamda önemli bir fıtık olmuşmuştu. ‘Sakarya Fırat’ı 2 bin metrede dağlarda ve doruklarda çekiyorduk. Üzerimde 20 kiloluk techizat vardı. Taşlık ve kayalık zemindeydik. Daima çatışma sahneleri oluyordu. Tıpkı periyotta de spor yaptığım için bedenimi dinlendirmedim. Bir tedavi süreci geçirdim, yeni yürümeye başlayan bebekler üzere adım atarak tekrar yürümeye başladım. Pilatesin çok büyük bir yararı dokundu. Bir arayış içindeydim o periyotta ve eşimin de dayanağıyla pilates eğitmeni oldum. Çeşitli eğitimler aldım ancak ve bu alanda uzmanlaştım” dedi.
Özgül Kavruk, tekrar oyunculuğa dönmek üzere fikrinin olmadığını da kelamlarına ekledi.
