Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ ile Cübbeli Ahmet ortasında “zengin-fakir” tartışması ile “cennete girme” arbedesi çıktı. Az bir mal varlığının olduğunu öne süren Cübbeli Ahmet, Özdağ için, “Cennete girmen kelam konusu değil” dedi.
İsmailağa Cemati’nin önde gelen ismi “Cübbeli Ahmet” olarak bilinen Ahmet Mahmut Meşhur’un, “Fakir 500 sene önce cennete giriyor, zekatını veren güçlü sabreden yoksuldan 500 sene sonra cennete giriyor. İkisi de cenneti hak etmiş, ancak 500 sene önce cennete girmek ne demek ya?” dediği görüntü gündem oldu.
Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ ise Cübbeli Ahmet’in görüntüsünü toplumsal medyada alıntılayarak, “Ahmet Hoca, senin 500 sene cennetin kapısında beklemeni hiç istemem. Servetini yoksullara dağıt ve 500 sene erken cennete gir. Bir de sorayım, varlıklı pirler yoksul müritlerinden 500 sene sonra mi cennete girecekler?” yazdı.
“ÖZEL SÜRÜCÜM MERCEDES İLE BENİ MESCİTLERE TAŞIRDI”
Ardından bu kere Cübbeli Ahmet, Özdağ’ı alıntıladı. Toplumsal medyada Özdağ’ı alıntılayan Cübbeli Ahmet, “Ey Ümit Özdağ! Benim babam 80 yılında Türkiye’nin demirinin yüzde 80’ini elinde bulunduracak derecede varlıklı idi. Ok Çivi markası hala birçoklarının hafızasında kazılıdır. 80 yılında 15 yaşımdayken 80 model Mercedes’le özel sürücüm beni mescitlerde sohbete taşırdı” dedi.
Zengin bir aileden geldiğini söyleyen Cübbeli Ahmet, bunun akabinde 28 Şubat’a atıfta bulunarak iflas etmelerinin nedeninin “cunta” olduğunu öne sürerek, şöyle dedi:
“Ama 28 Şubat cuntasının marifetiyle babam iflas ettirildi. Ben de mahpuslara atıldım. Ancak şu anda zenginlikten nasibim yoktur. Yıllardır telif ücretlerimle babamın borçlarını ödemek ve hacizlerini kaldırmakla uğraştım. Şu anda yüzden fazla matbu yapıtım bulunmaktadır. Hasebiyle ben başka kimi hocaların tersine bu işe varlıklı başladım nisbi olarak yoksul bitirdim. Benim şu anda varlıklı olduğuma dair elinde ne doküman varsa çıkar görelim. İslamiyete nazaran herkes kendi mülkiyetinde olana nazaran zekat vermektedir.”
“CENNETE BİRİNCİ GİRENLERLE GİRMEYİ ÜMİT EDİYORUM”
Ailesiyle oturduğu “evler”den diğer mal varlığı olmadığını da öne süren Cübbeli Ahmet, şöyle devam etti:
“Şu anda benim ve çoluk çocuğumun oturduğumuz konutlardan öbür gelir getiren hiçbir mal varlığım yoktur. Bu meskenlerin hepsi de babamın güçlü vaktinde alınan konutların satılması suretiyle alınmıştır ki hangi tarihte neyin satılıp neyin alındığı tapu kayıtlarında müsecceldir. Kendi üstümde de Esenyurt’taki yüz metre yerden diğer bir tapu yoktur. Orayı da haberimiz olmadan devlet trafo kurarak parasız kullanmaktadır. Geri kalan telif fiyatları ise bu pahalılıkta esasen başa baş denk gelmektedir. Hasebiyle cennete birinci girenlerle birlikte girmeyi ümit ediyorum.”
Mal varlığı beyanının akabinde Özdağ’a “Mossad” ve “derin devlet” üzerinden yanıt veren Cübbeli Ahmet, şöyle yazdı:
“Ama senin Mossad’la görüşen biri olman hasebiyle dünya derin devletiyle münasebetlerinden ötürü neler kazandığın kimsenin malumu değildir. Kur’an şerîatına inanmıyorsan zati cennete girmen kelam konusu da değildir. Ben faraza varlıklı olsam da tekrar cennete girme ümidim var. Seni de Kur’an şerîatına inanarak cennete girmeye davet ediyorum. Amelin olmasa da bu konuda yalnızca iman dahî gecikmeli de olsa cennete girmene yeter!”
