Eğitim-İş, yaptığı açıklamada yeni eğitim ve öğretim devrinin son vakitlerin en güç yılı olduğunu açıkladı. Sendika, İnternet sitesinden yaptığı açıklamada öğrencileri bekleyen tehlikeleri anlattı.
ÖĞRENCİLERİ ŞAİBELİ İMTİHANLAR BEKLİYOR
Sendika, AKP’nin ‘kindar ve dindar’ jenerasyon yetiştirmek için afet dahil her türlü krizi fırsata çevirdiğine vurgu yapılan açıklamada, öğrencileri şaibeli imtihanların beklediğini açıkladı.
AKP’nin yarattığı ve çözülmediği için kronikleşen problemlere yenilerinin eklediğini belirten Eğitim-İş, şu açıklamayı yaptı:
“Okullar, bilhassa sarsıntı bölgesinde eğitim öğretime hazır olmamakla birlikte bu yeni periyotta eğitimin tüm paydaşlarını, öğrenciyi, eğitim işçisini ve velileri sıkıntı günler beklemektedir.
“YENİ DEVİRDE ÖĞRENCİLERİ TARİKAT MASKESİ TAKMIŞ DERNEKLER VE ŞAİBELİ İMTİHANLAR BEKLEMEKTEDİR”
Yeni periyotta öğrencileri tekrar (son YKS ile LGS’de kanıtlandığı üzere) kendilerine en temel dersleri ve hatta Türkçeyi bile öğretmekten aciz olan, bilgi aktarma değil imtihan eksenli olduğu halde imtihana hazırlamada bile yetersizliği ispatlı olan gerici müfredat beklemektedir. Tarikat maskesi takmış derneklerle imzalanan protokoller ve şaibeli imtihanlar beklemektedir. Toplumsal devlet unsuru eğitimde bir kenara atıldığı için kantin fiyatları yüzünden beslenme sorunu, servis fiyatları yüzünden ulaşım sorunu beklemektedir. Yetmezmiş üzere yeni derslikler inşa edilmediği için sınıf mevcutları eğitimi kilitleyecek boyutta artmış durumdadır. Yüzlerce okul binası birden fazla okulu dolduracak kadar öğrenciye eğitim vermeye çalışmaktadır. İkili eğitim uygulaması nedeniyle yeniden öğrencilerimizin bir kısmı sabah gün doğmadan okula giderken, bir kısmı hava karardığında meskenine fakat dönebilecektir.
“KİNDAR VE DİNDAR KUŞAĞI YETİŞTİRMEK İÇİN”
Eğitimi daha da gericileştirerek istediği kindar ve dindar jenerasyonu yetiştirmek için afet/salgın demeden uğraşan, her krizi fırsata çeviren iktidar ve onun eksenindeki Ulusal Eğitim Bakanlığı gözünü yeniden seçmeli derslere dikmiştir. Seçmeli din derslerini mecburî hale getirilmiş, ikinci yabancı lisan dersleri mecburî dersler ortasından kaldırılmış, bu suretle hem öğrencileri hem de öğretmenleri mağdur edecek düzenlemeye imza atılmıştır.
“ÖĞRENCİLERİN BARINMA SORUNU”
Bu bir yıllık süreçte yeteri kadar KYK yurdu inşa edilmediği ve özel yurtlardaki fiyatlar otel konaklama fiyatlarıyla yarışır hale geldiği için ne yazık ki bu eğitim devrinde üniversite öğrencilerinin barınma meselesinin da geçen yıllara nazaran daha ağırlaşacağı açıktır. Öğrencilerin bu çaresizliklerine bakarak el ovuşturan tarikatlarla ilgili ikazlarımız da MEB tarafından tekrar kulak gerisi yapıldığı için fakir öğrencilerin bir kısmının yeniden tarikat yurtlarına ne yazık ki mecbur kalacağı açıkça görülmektedir.
“MASRAFLAR EL YAKIYOR”
Veliler için de ne yazık ki durum hiç parlak değildir zira berbat iktisat ve kamusal olmayan eğitim siyasetleri nedeniyle devlet okullarında çocuk okutmak bile önemli bir masraf haline gelmiştir. Okul hazırlıkları ve okul sürecinde öğrencilerimizin günlük gereksinimlerini kıymetlendirerek yaptığımız piyasa araştırmasına nazaran, okul muhtaçlıkları için yapılan harcamalar; okul öncesi için 9.000TL, ilkokul için 11.000 TL, ortaokul için 13.000TL, lise öğrencisi için 14.000 TL’dir. Minimum fiyatın 11.402 TL olduğu günümüz şartlarında minimum fiyatlı bir ailenin, bir çocuğu için maaşının tamamını okul hazırlıklarına ayırması gerekmektedir.
“ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI”
Eğitim işçilerinin de hem geçim hem de prestijle ilgili ıstırapları artacaktır. Yurt genelinde kira ortalamaları 12 bin TL’ye ulaşmışken, bir eğitim işçisinin bilhassa atandığı büyükşehirlerde hayatını sürdürebilmesi mümkün olmaktan çıkmıştır. O yüzden çok sayıda öğretmenin, ikinci vilayet dışı tayin talebinde bulunması, bu geçim açmasının en somut örneğidir. Eğitimde liyakat, öğrencilerimiz için laik, bilimsel, adil, çağdaş, kamusal eğitim, öğretmenlerimiz için hürmet ve öğretmenlik için prestij istiyoruz. Alacağız!
Dolayısıyla bu eğitim-öğretim periyodu eğitim işçilerinin onurlu gayretiyle, onur çabasıyla de anılan bir yıl olacaktır.
