Editör: Bengü Zorlu
Nergis’in de birçok çiçek üzere mitolojik bir kıssası ve Antik Yunan Edebiyatı ile ilişkilendirilen bir geçmişi var.
Adını aldığı, güzelliği lisanlara destan Narkissos üzere mağrur dursa da, işini bilen çiçeklerdendir Nergis.
Etkileyici kokusuyla da dünyadaki en tanınan çiçeklerden biridir.
Efsaneye nazaran dünyanın en hoş, en güzel erkeği Narkissos, Karaburu’nda yaşar.
Bu hoş ve güzel erkeğe civarda yaşayan tüm kızlar, hatta periler bile aşıktır.
Ama kimsenin aşkına karşılık vermez Narkissos…
Narkissos’tan yüz bulamayan perilerden biri Zeus’a yalvararak Narkissos’un cezalandırılmasını ister.
Zeus perinin bu isteğini kabul eder ve “Başkalarını sevmeyen kendisini sevsin” der.
Erkek hoşu Narkissos bir gün su içmek için göle eğildiğince suda kendini görür ve kendine aşık olur.
Kendine bakma aşkına karşı koyamaz ve tekrar kendine bakarken bir gün düştüğü gölde boğulup ölür.
Narkissos’a aşık periler sevdikleri güzel adamı sudan çıkarıp gömmeyi düşünürlerken, sudan hiç bilmedikleri, görmedikleri bir çiçek çıkmaya başlar.
Periler rengiyle, kokusuyla çok beğendikleri çiçeğe Narkissos ismini verirler.
Nergis ismi da buradan gelir. Nergis’in anavatanı olan Mordoğan ve Karaburun köylerinde aralık ayı nergislerin hasat vaktidir. Bu yüzden de aralık ayı için Nergis ayı derler.
Psikolojide de ‘kendini beğenme’ dürtüsüne narsizm denir; bu deyiş de tekrar bu efsaneden gelir.
