Türkiye’nin kredi risk primi (CDS) 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tipi öncesinde yükselişini sürdürüyor.
Beş aylık ortadan sonra birinci defa 500 baz puanın altına gerileyen kredi risk primi 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin sonuçları sonrası birinci iş gününde artışa geçmişti.
Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Ali Hakan Kara, kredi risk primi yükselişi üzerinden ‘iflas’ muhtemelliğine dikkat çekti.
Kara, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu tabirlere yer verdi:
“14 Mayıs sonrası Türkiye’nin CDS’i 494’ten 704’e yükseldi. Yani dış borcun ödenememe (iflas) mümkünlüğü kabaca %20’den %30’a çıktı.”
KREDİ RİSK PRİMİ (CDS) NEDİR?
‘Kredi risk primi’ ya da ‘kredi temerrüt takası-swap’ı (İngilizce: Credit Default Swap – CDS) alınan bir kredinin geri ödenmeme riskini tespit etmek ve bu riske karşı kredinin sigortalanması için kullanılan bedeldir. Faiz tabiatı prestijiyle alacaklının geri ödememe riskini içeren bir risk primidir. Kredi risk primi ise bu riskin sistemli bir formda finansal enstrümana dönüştürülmüş ve sayısal olarak söz edilmiş halidir. Alacaklı, kredinin mümkün geri ödenmeme riskine karşı verdiği borcu sigorta eder, bu sigorta süreci ve sigorta için belirlenen bedel ise kredi risk primine tekabül eder. Bu prim bir ülkeye olan finansal inanç baz alınarak özgür piyasa tarafından belirlenir.