Metin GÜREŞ/KAMU SON HABER
Konfederasyon Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Memur-Sen Lideri Ali Yalçın, 7. Devir Toplu Sözleşme’ye ait taleplerini lisana getirdi.
En düşük memur maaşının 22 bin TL’ye yükseltildiğini hatırlatan Yalçın, “Bugün memurda 30 binin altına alan bir adamın hayatta kalma talihi yok. 30 binin altında olmaması gerekir” dedi.
Sendika memur ve memur emeklilerine 2024 yılı için üçer aylık devirler prestijiyle refah hissesi dahil birinci üç ayda yüzde 35, ikinci üç ayda yüzde 10, üçüncü üç ayda yüzde 15, dördüncü üç ayda ise yüzde 10 artış talep etti.
Yalçın’ın açıklamasının akabinde Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da uzlaşı iletisi vererek, “Taraflar ile bir ortaya geleceğiz. İnşallah görüşmeleri uzlaşmayla sonlandıracağız” sözlerini kullandı.
Sözleşme görüşmelerine katılma durumuna ait ise Bakan Işıkhan, “Bakanlık olarak bizim sorumluluğumuzda yapacağız” diye konuştu.
MEMUR-SEN’DEN MAAŞ ARTIRIMLARI İÇİN KRİTİK AÇIKLAMA
Habertürk TV’ye açıklamalarda bulunan Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın ise memur maaşı artırımı için 22 bin TL’lik sayının en az 30 bin TL olması gerektiğini söyledi. Memur emeklisi için de seyyanen artırım konusunu gündeme getiren Yalçın, maaş artırımlarının 6 ay değil 3 ay orta ile yapılması gerektiğini de vurguladı. İşte Ali Yalçın’ın konuşmasından öne çıkanlar…
MEMURUN TOPLU MUKAVELE ORANLARI NE OLACAK?
“6 toplu mukavele yaptık, 4’ünde uzlaştık, ikisinde uzlaşamadık. Hakem Şurası karar verdi. 4 milyonu bulan kamu vazifelisi, 2 milyon 300 bini aşan memur emeklisi var. Bu kitlenin tamamı toplu mukaveleden etkileniyor. İşimiz kolay değil, en uygununu yapmak için uğraşıyoruz. Niyet hayır, akıbet hayır. İnşallah hayıra vesile. Toplu kontrat memurları, memur kapsamı içerisinde memur kontratının katsayı çarpanları üzerinden kitleyi ilgilendirdiği üzere memur emeklilerini de ilgilendiriyor. Türkiye’de memur sayısı fazla değil. Kamuoyunda ‘memur sayısı fazla, devlet şişti’ diye bakış açısı var. Bu yanlışsız bilinen bir yanlış. Bu bakış açısı hakkaniyetli ve gerçek bir bakış açısı değil. Bazen işçi alımı konusunda ısrarlı cümleler kurarız. İdari işçi gereksinimi var deriz. Ulusal Eğitim’de okullardaki paklık sorusu TYP üzerinden çözülüyor, işsizlik fonu üzerinden, süreksiz çözülüyor. Bence memur emeklisi sayısı da fazla değil. Artık EYT ile alakalı tartışma var. Memur için değil bu.
“EMEKLİDE BİR AN EVVEL DÜZGÜNLEŞTİRME ŞART”
Bugün emeklilerde en düşük maaş 9 bin 800. Bu sayıyla nasıl ayakta kalacaksınız? Emeklilerde memurlar bilhassa emekli olduklarında maaşları düşüyor. Emeklilerle ilgili bir an evvel güzelleştirmeye muhtaçlık var. Çalışırken eş, çocuk yardımı alırken emekli olunca onu alamıyor. Çalışırken aldığınız maaşın kesinlikle yüzde 75-80’nini alabilmeniz lazım ki, güzel makûs ayakta kalabilesiniz. Birtakım ödemeler emekliliğe yansımayacak biçimde verildi. Emekliler bundan ötürü zorlanıyor. Emekçilerde sendikalaşma oranı yüzde 17. Memurlarda yüzde 74.54. Örgütlenmezseniz rastgele bir şeyi alma bahtınız yok. Türkiye’de memurlar örgütlenmeyi seçerek sesini duyurmanın yolunu keşfetmiştir. Başka türlü kendi kendimize sızlanmanın, oraya buraya yazmanın bir yararı yok. Bu açıdan örgütlülüğün değeri keşfedilmiş durumda. Kamu vazifelileri bu bahiste şuurlu bir kitle. Kamuda emekçi de memur da örgütlenme boyutunda belirli bir çıpayı geçmiş durumda. Sendika maaşın binde 5’ini alır. Memur sendikacılığı bu bahiste yüzde 74.54’ü yakalamıştır.
“MEMURLARIN 1650 TL ALACAĞI VAR”
Sayın Cumhurbaşkanımızın en düşük memur maaşının 22 bin TL olacak vaadini tabir ettik. ’22 bine çıkardık’ dendi. En düşük maaş derken hizmetli maaşı ve bekar maaşı tabir edilir. Burada evli, eşi çalışmayan, çocuk yardımı, eş yardımı alan üzerinden hesaplandığı için 22 bin lira olarak söz ediliyor. 1650 TL memurlar olarak alacağımız var. Evvel bu kelam yerine getirilmeli. En düşük maaşın 22 bin TL’ye denkleştirmesi hususuyla başlayacağız. Bunu yüzdelik olarak mı, seyyanen mi evvel bunu konuşmamız lazım diyeceğiz. Biz şu anki enflasyonist ortamda 1. yıl üçer aylık olsun, memurun kaybı olmasın. Yani dolaylı olarak eşel taşınabilir sistemi bu. Bu açıdan birinci kez 3’er aylık için 1. yılı istiyoruz. 2. yılını ise 6 aylık istiyoruz. Ek olarak 10’ar puan refah hissesi istedik. Toplamda yüzde 70’lik birinci yıla. Enflasyon yüksek çıktığında, aldığınız rakamlı geçtiğinde alım gücü düşüyor. 2024’te 3’er aylık periyotlar itibariyle yüzde 70, 6’şar aylık devirler itibariyle yüzde 40.
“ENFLASYONDA UYGUNLAŞTIRMA YAPMAK ARTIRIM DEĞİL”
Merkez Bankası enflasyona iddiası gaye koymuş. Merkez Bankası’nın amaçları yalnızca 2010’da tutturmuş. Ondan sonrası tutmamış. Biz bu Ağustos ayında başlayacağız. 1 ayda mukavelemizi bitireceğiz. Bu kontrat 2024’ün 1 Ocak’ında başlayıp 2025’in 31 Aralık’ta bitecek. Bu kadar enflasyonist ortamda, bugünden yarına sayıların değiştiği ortamda bu mukaveleyi yapalım, geleceği ait varsayım üzerinden tutturalım. Ben de diyorum ki, Merkez Bankası’nın enflasyon amacı yalnızca 2010’da tutmuş. Onun haricinde hiçbirisi tutmamış. Bu sistematikte toplu mukavelelerin elimizi zayıflattığını söylüyoruz. Merkez Bankası’nın varsayım edemediği sayıları bize varsayım et diyorsunuz. Ya eşel taşınabilir sistemi ya da refah hissesi verilmelidir diyoruz. Enflasyon oranında uygunlaştırma yapmak asla artırım değil; artırım onun üzerinde olmalıdır diyoruz.
“EMEKLİDE ÇOCUK VE AİLE YARDIMI DEVAM ETMELİ”
Emekliler boyutuyla verilen sayının olduğu üzere yansıtılması gerekiyor. Aile ve çocuk yardımı emekli olunca kesiliyor. Onun için emeklilerde aile ve çocuk yardımın devam etmesini bu kere tekrar masaya getireceğiz. Bu tabloda emeklinin ayakta kalmasının mümkün olmadığını söylüyoruz. Cumhur İttifakı’nın bileşenleri de bunu söz etti. Bunun gecikmeden bir an evvel olması hakkaniyet gereğidir. Emeklilere verilen seyyanen güzelleştirmenin yansıtılması gerekir. İleride emekli olacakların ziyan görmemesi açısından aldığımız tüm fiyatların emekli keseneğine yansıması lazımdır. Böylelikle emekli maaşları yüksek olabilecektir.
“MEMUR MAAŞLARI 30 BİNİN ALTINDA OLMAMASI GEREKİR”
Biz açlık ve yoksulluk hududunu evvelden yayınlıyorduk. Burada işi bilimsel ölçeceksek Türkiye genelinde doneler alarak bilimsel sistematikle bunu yaparsınız. TÜİK burada sağlıklı data kullanacak, herkesle paylaşacak. Bunun üzerinden siz de esinleneceksiniz. TÜİK 2022’den beri bilgi paylaşımını kesti. Ekonomik ve Toplumsal Kurul toplanmalı ve bu bilgiler kurulda açık hale getirilmelidir. Bugün memurda 30 binin altına alan bir adamın hayatta kalma bahtı yok. 30 binin altında olmaması gerekir. Kiraların bu kadar arttığı yerde. Memur nasıl ayakta kalabilecek? Bu fiyatlarla bu saatten sonra mesken ve otomobil alma bahtı yok. 30 binin altında olmaması gerekir üstünde olması gerekir.
MEMURLARA BAYRAM İKRAMİYESİ
Burada 6 bin 650 lira kira yardımının devreye giriyor. Ya da lojman yapacaksınız. Bayram ikramiyesi almayan bir memur kaldı. Onun için memurlar bayram ikramiyesi alabilmeli diye uzun mühlet istiyoruz. Memurlar için bayram ikramiyesini ısrar ve itinayla istiyoruz.
TAYİN İPTALİNİN SEBEBİ YÜKSEK KİRALAR
Önceden bir an evvel tayin hakkı verilsin diye bakanlıklarla yaptığımız taleplerde bu bahse odaklanırdık. Beşerler bilhassa doğudan batıya, küçük vilayetlerden büyük vilayetlere geçiş istiyorlardı. Bu aksine döndü. Tayin iptal taleplerinin tümü karşılansın diye talepler başladı. Kişini tayini çıkmış, hevesle büyük şehire geliyor. İstanbul’da mesken kiralama değil yanına yanaşmıyor. Dilekçe verip tayinin iptal edilmesini istiyor. Bu talepler kimi yerlerde kabul edildi. Ulusal Eğitim Bakanlığı’nda kıymetli oranda kabul edildi. Büyükşehir tazminatı diye uzun müddettir kurduğumuz cümle vardı. Kıyı şeridinde, turizm beldelerinde oradaki konut ve kira fiyatları önemli yükseldiğini görüyoruz. Hasebiyle orada da benzeri talepleri var. İstanbul’dan şu an tayin isteyenler az değil. Ankara ve öbür büyükşehirlerde de o denli. Kira büyük sorun. Bu yüzden memurun kira konusunda omuzlanmasını istiyoruz.”
