İntikam..
Kötü his. Hatta en makûs olan cinsten.
Öyle ki, intikam alma ismine yapılan hataların cezaları daha ağır olur.
Bilinçli, planlı yapıldığı için de pek affı, güzel hali yoktur.
Yok yok. Çabucak sıkılıp hukuksal bahislere girdiğimizi sanmayın.
Futbol Federasyonu ile Beşiktaş ortasındaki yüksek tansiyon tepe yaptı ya.
Bana biraz intikam alınıyor üzere geliyor.
Nasıl mı dersiniz..
Tamamen duygusal.
Yani para, para, para..
Öyle al koy kenara degil.
Bastır cezayı, boşalt kasayı.
Beşiktaş Kulübü’ne, teknik takımına, lider ile yöneticisine ve taraftarına kesilen ceza fatura toplamı 4 milyona dayanmış durumda.
Durup dururken kulübün kasasından çıkan servet resmen.
Acayip bir durum var ortada.
Taraftar tribünde centilmenlik dışı tezahürat yapar, kes faturayı kulübe..
Bir taraftar 300 lira verip maça girer. Ödettirdiği ceza yeri gelir bilet fiyatını ona katlar.
Beşe bölüp, yediye toplar misali.
Hadi tribünler toplum psikolojisi ile yanlış yaptı.
Yine kotarır yanı var.
Ya yöneticiler.
Onların tribüne oynayıp aldıkları cezalar saçmalık ötesi.
Kulübün taraftardan kesilen haklı haksız cezaları tahsil etme bahtı yok.
Amma idareden var.
Mesela Seyit Ateş..
Son furyada 160 bin liralık ceza yedi.
Bunu kendisi mi ödedi? Kulüp mü yoksa?
Bilgi yok.
Ne hoş iş bu türlü.
Git, idareye selam söyle!
Var mı bu türlü bir dünya.
Yöneticiler ceza yiyorsa ki, yiyorlar maşallah.
Bunu ceplerinden verecekler.
Yok vermeyiz diyorlarsa da, lisanına, klavyesine hakim olacaklar.
Gazprom ile yapılması konuşulan sponsorluk mutabakatı.
Buna istinaden gaz alınmayacak yani.
O yüzden kimse, palavradan gazla çalışmasın!
Yok yere cezalar yemesin.
Yedeği cezalar, gün gelir cebini tırmalar. Hesabı kesilir. Haberiniz ola.
Öyle ya “Burası Beşiktaş alayına gider” diye kimseye sarfiyat yapmayacak yönetici. Örnek olacak. Reaksiyonunu ceza yedirterek değil, ödeterek ortaya koyacak.
Beşiktaş, neden bu türlü?
Biraz bakalım.
Hadi diyelim Mehmet Büyükekşi Federasyonu intikam alıyor.
Şöyle yakın geçmişe gidelim.
Sadece son 5 – 10 yıla bakalım.
Ceza konusunda daima tepede.
İşte bu yüzden bahse mevzu ettik.
Benzer durum başka kulüpler içinde geçerli.
Şimdi bakalım hangi yönetici çıkıp, cezamı cebimden ödedim. Aha da, makbuzu diyebilecek.
Sabırsızlıkla bekliyor olacağım.
Yine başa dönersek.
Eyy Büyükekşi Federasyonu intikam işini bırak.
Seçim bitti. Yeniden planlar peşindesin biliyorum.
Ben de senin peşindeyim herhalde biliyorsun.
Adilane davran.
Benzer durumlarda öbür kulüplere 1, kelam konusu Beşiktaş olunca yüz 11 ceza kesme.
Maşallah kesmece karpuz üzere oldu asırlık kulüp!
Ayıptır. Yazıktır. Günahtır.
Bu durama kulüpler kimi tedbirler alabilir.
Yönetici, teknik grup, futbolcular ve profesyonel çalışanların hiç bir cezasını ödemez.
Maçlarda cezai duruma sebep olan taraftarların biletlerine yaptırım uygula.
Mesela birinci olayda 3, sonrasında 5 üzere katlanarak giden maç yasağı koyarsın. Bu sıkıntı degil.
Artık icraat vakti. O denli bildiri yayınlayıp, uzaktan atıp tutma ile bir yere varılmıyor.
Öyle değil mi Çebi Lider.
Hadi bakalım bundan bu türlü nasıl yol izleyeceksiniz.
Suç ve ceza Dostoyevski’nin romanında olduğu üzere mi kalacak.
Yoksa bir prensip imza atıp, yine mi yazacaksınız!..
