Dünyanın en büyük iki iktisadı ABD ve Çin’in ekonomik gidişatına ait belirsizlikler, fiyatlamaları zorlaştırmaya devam ediyor.
Fed’in hafta içi açıklanan temmuz ayı toplantı tutanaklarında, enflasyonun Banka’nın uzun vadeli gayesinin hala hayli üzerinde olduğuna işaret edilmesi dikkati çekti.
İş gücü piyasasının sıkı kalması nedeniyle birden fazla iştirakçinin para siyasetinin daha fazla sıkılaştırılmasını gerektirebilecek kıymetli üst taraflı riskler görmeye devam ettiği belirtilen tutanaklarda, 2 üyenin geçen ayki kararda faiz oranlarının sabit bırakılmasını tercih ettiği bildirildi.
Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek ay yüzde 90 ihtimalle siyaset faizini sabit bırakacağının öngörüldüğünü aktararak, yıl sonuna kadar yapılacak başka iki toplantıya yönelik belirsizliklerin güçlü kalmaya devam ettiğini bildirdi.
Fed yetkilileri, hafta boyunca yaptıkları açıklamalarda karışık sinyaller vermeyi sürdürürken, Minneapolis Fed Lideri Neel Kashkari, ilerlemeden şad olduğunu lakin enflasyon oranının hala yüksek düzeyde bulunduğunu kaydetti.
Banka’nın bir faiz indirimine çok uzak olduğunu belirten Kashkari, oranları daha fazla artırıp artırmayacaklarına karar vermek için bilgileri görmeleri gerektiğini tabir etti.
Söz konusu gelişmelerle enflasyonun hala hedeflenen seviyenin hayli üzerinde olması sonucu tahvil piyasalarında satış baskısı devam ederken, yükseliş eğilimini üst üste 6. iş gününe taşıyan ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,30 ile son 16 yılın doruğuna yaklaştı.
6 haftalık yükseliş eğilimini sonlandıran Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 2,1 azalışla 84,4 dolardan tamamladı. Altının ons fiyatı ise yüzde 1,3 düşüşle 1.888 dolara indi.
ABD JACKSON HOLE’E KİLİTLENDİ
ABD’de hisse piyasaları bu hafta negatif bir seyir izlerken, gözler Fed Lideri Jerome Powell’ın Jackson Hole İktisat Siyasetleri Sempozyumu’nda yapacağı konuşmaya çevrildi.
Kansas City Fed tarafından 1978’den bu yana düzenlenen, dünya genelinden merkez bankası liderleri, maliye bakanları ve akademisyenlerin katıldığı sempozyumda, genel olarak aktüel global ekonomik durum ele alınırken, para siyasetinin geleceğine ait değerlendirmeler ve mümkün siyaset adımlarına ait yapılan yönlendirmeler de dikkati çekiyor.
Powell’ın açıklamalarında, Fed’in muhtemel para siyaseti adımlarına ait ipuçları beklenirken, kelam konusu açıklamaların piyasalarda oynaklığı artırabileceği iddia ediliyor.
Öte yandan, yılbaşından bu yana yükseliş eğiliminde hareket ederek yatırımcısının yüzünü güldüren Bitcoin, geçen hafta SpaceX’in elinde bulundurduğu Bitcoinleri satmış olabileceğine ait haber akışıyla sert düştü.
Kripto para piyasasında haber odaklı oynaklık devam ediyor. En büyük kripto para ünitesi olan Bitcoin’in fiyatı, son 2 günde yaklaşık yüzde 13,1 kıymet kaybetti.
Analistler, kelam konusu düşüşte Elon Musk’ın idaresindeki SpaceX şirketinin varlıkları ortasında bulunan Bitcoin’leri sattığına ait haber akışının tesirli olduğunu belirterek, Çin’in emlak devi olarak bilinen şirketi Evergrande’nin New York’ta iflas mahkemesine alacaklılardan korunma müracaatında bulunmasının da piyasalarda telaşa sebep olduğunu bildirdi.
Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 2,13, Nasdaq endeksi yüzde 2,59 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,19 kıymet kaybetti.
28 Ağustos ile başlayan haftanın data takviminde, salı günü ikinci el konut satışları ile Richmond Fed sanayi endeksi, çarşamba günü imalat sanayi, hizmet dalı ve bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), perşembe günü Chicago ulusal aktivite endeksi ile sağlam mal siparişleri, cuma günü Michigan tüketici inanç endeksi bilgileri takip edilecek
AVRUPA BORSALARINDA ÇİN ETKİSİ
Avrupa borsalarında geçen hafta satış yüklü bir seyir öne çıkarken, bölgenin en büyük ticaret ortağı Çin’den gelen olumsuz haber akışı risk algısının artmasına neden oldu.
Bölgede halihazırda güçlü bulunan resesyon tasasına, Çin’de ekonomik aktivitenin daha da yavaşlayacağı ve bölgenin üretimini olumsuz etkileyebileceği korkusu da eklenirken, Fed’in enflasyonla uğraşta hala kıymetli yol katetmesi gerektiği gerçeği yatırımcıların karar almasını zorlaştırıyor.
Öte yandan, İngiltere’de sıkı para siyaseti süreci devam ederken, yıllık enflasyon son 1,5 yılın en düşük düzeyine geriledi. Ülkede yıllık enflasyon temmuzda yüzde 6,8 ile beklentilere paralel gerçekleşirken, çekirdek enflasyon yüzde 6,9 ile değişkenlik göstermedi.
Avro Bölgesi’nde ise temmuz ayı enflasyonu, beklentilere paralel olarak yıllIk bazda yüzde 5,3 olarak ölçüldü.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) para siyasetine yönelik beklentiler Banka’nın eylülde de faiz artışlarına devam edebileceği tarafında güçlenmeye başlarken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB’nin eylülde yüzde 60 ihtimalle 25 baz puanlık faiz artışına gideceği öngörülüyor.
Bir taraftan bölge ekonomilerinde sakinlik telaşının baş gösterdiği, öteki taraftan enflasyonun hala hedeflenen düzeyin epeyce üzerinde bulunduğu Avro Bölgesi’nde kelam konusu fiyat artışları belirsizliklerin artmasına neden oldu.
Geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 3,48, Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,63, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,40 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,93 geriledi.
Gelecek hafta pazartesi günü Almanya’da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), çarşamba günü Almanya, Avro Bölgesi ve İngiltere’de imalat sanayi, hizmet kesimi ve bileşik PMI ile Avro Bölgesi tüketici inanç endeksi ve cuma günü Almanya’da büyüme bilgileri takip edilecek.
ASYA BORSALARI GERİLEDİ
Asya tarafında da hisse piyasaları bu hafta Çin’de ekonomik aktiviteye yönelik süregelen kaygılarla negatif bir seyir izledi.
Çin’de artan risk algısı dolar/yuan paritesini yaklaşık son bir yılın doruğuna taşırken, yuandaki paha kaybını önlemek için Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) kamu bankaları aracılığıyla tarihindeki en güçlü müdahaleyi yapmış olabileceği söz ediliyor.
Gayrimenkul kesiminde borçlarını ödeyemeyen şirketlerin sayısı her geçen gün artarken, ülkenin kimi finansal kuruluşlarının da emsal sorunları yaşamaya başlaması risk algısının artmasına neden oluyor.
Ülkede halihazırda yavaşlayan ekonomik aktivite kaygıların artmasına neden olurken, açıklanan şirket bilançoları da olumlu sinyaller vermiyor.
Buna nazaran, Çin’in en büyük teknoloji şirketlerinden Tencent Holding’in gelirleri beklentilerin altında kaldı.
Ülkede gayrimenkul dalında baş gösteren dertlerin iktisadın başka alanlarına da sıçrayabileceği ihtimali piyasalarda yakından takip ediliyor.
Öte yandan, Japonya’nın öncü büyüme bilgilerine nazaran yılın ikinci çeyreğinde Japon iktisadı yıllık yüzde 6 büyüyerek öngörüleri geride bırakırken, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuzda yüzde 3,3 artarak beklentilere paralel gerçekleşti.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,15, Çin’de Şangay bileşik endeksi yüzde 1,8, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 2,12 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 5,8 kıymet kaybetti.
21 Ağustos ile başlayan haftanın data takviminde cuma günü Japonya’da açıklanacak Tokyo TÜFE dataları bulunuyor.
Yurt içinde gözler TCMB’nin faiz kararına çevrildi
Yurt içinde geçen hafta Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 2,61 azalışla 7.513,29 puandan kapatırken, gelecek hafta gözler perşembe günkü TCMB’nin faiz kararına çevrildi.
TCMB Para Siyaseti Konseyi toplantısına ait AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının (politika faizi) 250 baz puan artırılarak yüzde 20’ye çıkarılacağını iddia ediyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türk bankacılık bölümünün görünümünün negatiften durağana yükseltildiğini bildirdi. Moody’s’ten yapılan açıklamada, hükümetin mayıs ayındaki seçimler sonrası Ortodoks siyasetlerin uygulanmasına yönelik attığı adımların, Türk bankalarının faaliyet ortamını destekleyici istikamette olduğu kaydedildi.
Moody’s açıklamasında, Türkiye iktisadının bu yıl yüzde 4,2 düzeyinde büyüme göstermesinin, enflasyonun ise yüzde 51 düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiği aktarılarak, “Avrupa pazarındaki görünüm nedeniyle bu yılın birinci yarısında ekonomik yavaşlamaya karşın Türkiye’nin güçlü ihracatı ve turizm kesimleri büyümeyi desteklemeye devam edecektir.” denildi.
Dolar/TL ise haftayı, bir evvelki hafta kapanışa nazaran yüzde 0,91 artışla 27,1045 düzeyinden tamamladı.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.580 ve 7.750 düzeylerinin direnç, 7.500 ve 7.400 puanın takviye pozisyonunda olduğunu kaydetti.
Gelecek hafta yurt içinde çarşamba günü tüketici itimat endeksi, perşembe günü TCMB’nin faiz kararı ve cuma günü kapasite kullanım oranı ile gerçek kesim inanç endeksi bilgileri takip edilecek.
