Emekli maaşına yapılan yüzde 25 oranındaki artışı protesto etmek için Ankara’ya yürümek isteyen emekliler; Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından müsaade verilmeyince Gebze meydanındaki Çamlık Parkı’nda oturma aksiyonuna başladı. Emekli Selçuk Süzen, “Ev kiralarına yetişemiyoruz. Çocuklarımızı okutamıyoruz, faturalarımızı ödeyemiyoruz. Bizler nitekim güç durumdayız. Devlet emeklileri hiçe saydı. Bu artırımlar bizim hiçbir şeyimize yetmiyor. Çarşıda, pazarda, markette, manavda fiyatlar çok yüksek olduğu için alışverişimizi yapamıyoruz. İnsanca yaşanabilir bir fiyat istiyoruz” diye konuştu.
Emekli maaşına yapılan yüzde 25 oranındaki artışı protesto etmek için Ankara’ya yürümek isteyen emekliler; Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından yürüyüşe müsaade verilmeyince Gebze meydanında Çamlık Parkı’nda bugün oturma hareketine başladı.
Emeklilerden Ramazan Töngel, adalet istediklerini belirterek ANKA Haber Ajansı’na şu açıklamayı yaptı:
“YÜRÜYÜŞÜMÜZ GÜVENLİK NEDENİ İLE KABUL EDİLMEDİ”
“Emekli artırımını protesto etmek için, 14 Mayıs’ta Kocaeli Valiliği’ne Ankara’ya yürümek için dilekçe verdik. Lakin dilekçemiz, reddedildi. Ankara’ya yürüyüşümüz güvenlik nedeni ile kabul edilmedi. Biz de bunun için emekliler olarak Gebze Çamlık Parkı’nda oturma hareketi düzenliyoruz. Bu eylememiz bugün için devam ediyor. Önümüzde hafta içi de müracaat edip, iznimizi aldıktan sonra devam ettireceğiz. Biz emekliler olarak adalet istiyoruz. Memura yapılan maaş artırımı ile emeklilere yapılan maaş artırımı ortasındaki ayrım emeklileri derinden üzmüştür. Hükümetimizin bu yanlıştan dönmesini istiyoruz. Biz, birebir yerlerden alışveriş yapıyoruz, tıpkı yerlerde yiyip içiyoruz; onlara farklı maaş artırımı, bize farklı maaş artırımı maalesef bizi derinden üzüyor. Hükümetimizden kısa müddette tahlil bekliyoruz, adalet bekliyoruz.”
“EV KİRALARINA YETİŞEMİYORUZ, ÇOCUKLARIMIZI OKUTAMIYORUZ, FATURALARIMIZI ÖDEYEMİYORUZ”
Emeklilerden Selçuk Süzen ise geçinemediğini ve insanca yaşayabilecekleri fiyat istediğini belirterek şunları söyledi:
“Bireysel yürüyüş için başvurduk, müracaatlarımız reddedildi. Biz de şu an burada Gebze Kent Meydanı’nda Çamlık Parkı’nda hareketimizi sürdürüyoruz. Yapılan emekli artırımlarını asla kabul etmiyoruz. Zira, mesken kiralarına yetişemiyoruz. Çocuklarımızı okutamıyoruz, faturalarımızı ödeyemiyoruz. Bizler hakikaten sıkıntı durumdayız. Devlet emeklileri hiçe saydı. Emekli maaşlarına yapılan yüzde 25’lik artırım kök maaşlara yapıldı. 7 bin 500 alanlara yapılmadı. Yaklaşık 6 milyon emekli tekrar 7 bin 500 liraya talim ediyor. Bu artırımlar bizim hiçbir şeyimize yetmiyor. Çarşıda, pazarda, markette, manavda fiyatlar çok yüksek olduğu için alışverişimizi yapamıyoruz. Biz devletimizden, hükümetimizden rica ediyoruz. Artık emeklilerin de insanca yaşanabilir, adaletli yaşanabilir, halkça hukukça yaşadığı bir fiyat istiyoruz. Kâfi ki biz emeklileri sefalet içine koymasınlar. Devlet büyüklerinden rica ediyoruz, bizleri görsünler.”
“AYLIK BAĞLAMA ORANINDAKİ ADALETSİZLİĞİN DÜZELTİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Mücahit Yıldız da 5510 sayılı Yasa ile değiştirilen emekli aylığı bağlama oranlarına reaksiyon göstererek şunları dedi:
“İnsanca yaşayacak bir fiyat talep ediyoruz. Her devir yapılan artırımlarda vur abalıya misali herkese istediği oranda artırımlar verilirken, emekliye en düşük oranda artırımlar veriliyor. 2003 yılında en düşük emekli maaşı 332 TL iken; taban fiyat 281 TL. Bizler, bugün baktığınız vakit o gün emekli taban ücretliden fazla maaş alırken bugün kök maaş sistemi ile 2008’de hükümet tarafından ve şu anki Cumhurbaşkanı’nın imzası ile çıkan 5510 (sayılı Yasa’daki) aylık bağlama oranları ile biz emeklilerin maaş oranları düşürülmüş, bizler bugün taban fiyatın yarısında maaş alan emekliler olarak hayatımızı idame ettirmeye çalışıyoruz. Bizler bir an evvel 5510 aylık bağlama oranındaki adaletsizliğin düzeltilmesini, Anayasa’nın eşitlik unsuruna nazaran yapılacak artırımların bütün kesitlere eşit olarak dağıtılmasını talep ediyoruz. Bizler devlet memurlarına yapılan artırımlara karşı değiliz, yoksulluk sonu göz önüne alındığı vakit 33 bin TL iken; devlet memuruna 22 bin TL vermesiyle memurların yoksulluk sonu altında maaş almasına sebep oluyor.”
