Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şimdi açıklanmayan hububat taban fiyatıyla ilgili beklentiler üzerinden değerlendirmelerde bulundu.
Gürer, geçen yıl 6 bin 400 lira olarak açıklanan, buğdayın Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) teslim edilmesi halinde 1000 lira da prim verilerek, taban fiyatın 7 bin 400 liraya ulaşmasının sağlandığına anımsattı.
Geçen yıl hariç Mayıs ayında açıklanan taban fiyatın bu yıl şimdi açıklanmadığını ve taban fiyatlarının bir an evvel açıklanmasının beklendiğini söyleyen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu yıl kimi bölgelerde hasat başlamasına karşın hububat taban fiyatı açıklanmadı. Geçen yılın enflasyon sayıları dikkate alınarak maliyet hesaplanıp bir anne fiyat açıklanmalıdır. Haşatı başlayan Hububat ekimi 2022 yılı son aylarında yapıldı. Maliyet hesaplanırken ekim yapıldığı periyot olan Kasım 2022 mazot, tohum, gübre, ilaç, tarla kirası üzere masraflar temel alınarak belirlenmelidir. Buğdayda dekara tohum 25-30kg kullanıyor. Ekim gübresi 30kg kullanıyor. üst gübreyi 25 kg kullanıyor. Pas ilacı, süne ilacı, üst gübre, yaprak gübresi, tarla kirası, Tarsim sigortası ,mazot ve de traktör, biçerdöver sarfiyatları yanında kuru tarım dönüm randımanı, sulu tarım randımanı, kuraklık tesiri üzere durumlarda dikkate alınarak hububat taban fiyat belirlenirse girdi maliyeti+Enflasyon+makul kar ile taban fiyat 1.5 TL prim dayanağı ile 13 TL olması çiftçi refahı için gereklidir” diye konuştu.
EKMEK 10 LİRA MI OLACAK?
Buğday taban fiyatı şimdi açıklanmamış olmasına karşın ekmek fiyatının 10 lira olacağı tarafındaki ortaya tezlerin atıldığına dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ekmek fiyatında un kadar öbür sarfiyatlar tesiri var. Personellik, elektrik, akaryakıt, kira, maya,su,tuz vb. sarfiyatlar ile büyük kentte ekmek fiyatı artışı isteniyor. Bu durumda fırıncılar istediği ekmek satış fiyatı 10 lira olursa, yoksul fukara ekmeğe ulaşımda sorun yaşar. TMO bu bağlamda buğday taban fiyatı artış olunca un için buğday sübvanse etmelidir. Yıllardır DİR kapsamında ithal buğday fiyatını sübvanse ederek sanayiciye verilmektedir. Girdi maliyeti artarken enflasyon varken buğday taban fiyatı baskılanırsa gelecek yıl üretim düşer ithalat artar. Çiftçi girdi maliyeti düşürülmeden fiyatlar düşmez. Evvel girdi maliyetleri için tedbir aşınmalıdır. Çiftçi gelir sarfiyat istikrarı aleyhine değiştikçe üretimden uzaklaşır. Düşen üretim fiyatlar artırır. İthalata ülke mecbur bırakılır” diye konuştu.
REKOLTE DÜŞEBİLİR
CHP Milletvekili Gürer, bugünlerde açıklanacak olan buğdayın taban fiyatının düşük tutulması halinde, buğday rekoltesinin önümüzdeki yıllarda sorun oluşturacağına vurgu yaptı.
Gürer, “TMO’nun datalarına nazaran 1994 yılında 9 milyon 800 bin hektar olan ekili hububat ekili alanın 2004 yılında 9 milyon 300 bin hektar,2020 yılında ise 6 milyon 900 bin hektara geriledi. Ortalama buğday üretimi 20 milyon ton. Ekim alanları azalmasına karşın randıman artışı sağlanarak. Buğday üretim ölçüsü belli düzeyde tutuluyor. Nüfus artıyor. Üretim tıpkı kalıyor ve Bakanlığa nazaran açığımız yok.Nasıl oluyorsa!” formunda konuştu.
Dahilinde Sürece Rejimi kapsamında yurtdışından yıllık 10 milyon tona yakın buğday ithal edilerek, un, makarna, irmik üretilerek yurtdışına satış yapıldığını aktaran CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Dahilinde Sürece Rejimi kapsamında yurtdışından getirilen buğdayın bir kısmın geçmiş yıllarda yurt içinde tüketildiğini istikametinde tezlerinde olduğunu belirtti.
SİYASİ İKTİDAR TABAN FİYATI DÜŞÜK AÇIKLAMAK İSTİYOR
Kuraklık telaşı ve seçim nedeni ile ithal buğday ile stokların doldurulduğunu ve bu yıl Nisanda buğdayın yurtdışından getirilmesinde gümrük vergisinin artırıldığını anımsatan Gürer, “Halen yurtdışı piyasaları fiyatlar geçen yıl düzeyinde seyrediyor. Ukranya-Rusya ortasında savaş nedeni ile bu ülkelerde üretilen eserler tahıl koridoru ile bölge dışına çıkarılması dünyada hububat fiyatlar artışının önüne geçti. Türkiye bu yıl TÜİK Tahıl eserleri üretim ölçülerinin 2023 yılında bir evvelki yıla nazaran %2,1 oranında artarak yaklaşık 39,5 milyon ton olacağı iddia ediyor. Geçen yıllarda Kuraklık ve Pandemi sürecinde oluşan rekolte kaybı bu yıl olmayacağı TÜİK Mayıs ayı Bitkisel üretim iddiasında öngörmüş.11 vilayette yaşanan sarsıntıdan de hububat üretimi etkilenmesi sonlu olacağı düşünülmüş olmalı. Buna karşın iklim değişiminin yarattığı risk tesiri tam ölçülmüş mü? Bunu Aralık 2023 Bitkisel üretim istatistik datalarını TÜİK açıkladığında görebileceğiz” diye konuştu.
GİRDİ MALİYETLERİ DÜŞÜRÜLMELİ
Hububat taban fiyat açıklamasının seçimlerden sonraya bırakılmasının, beklentilerin altında bir fiyat açıklanacağına işaret olarak değerlendirildiğini aktaran CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “öncelikle üretim maliyeti için girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerekir. Tarla kirası, mazot, ilaç, tohum, gübre, Sulama suyu, biçerdöver sarfiyatları üzere maliyetlerin artışı sürerken çiftçi refahını sağlayacak bir taban fiyat olmazsa buğday ekiminden uzaklaşır ve buğday yerine kazanabileceği düşündüğü eser ekmeye başlar ki bu da önümüzdeki süreçte buğday ıstırabının yaşanmasına neden olur” öngörüsünde bulundu.
TABAN FİYAT, ÇİFTÇİ REFAHINI SAĞLAYACAK BİR SAYI OLMALI
Devam eden Rusya-Ukrayna savaşı dikkate alındığında, buğday açığının oluşmaması için çiftçinin refahını sağlayacak bir taban fiyatın kesinlikle verilmesi gerektiğini tabir eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ekim alanları daralmasına karşın randıman artışıyla 20 milyon 500 bin ton olan üretimin önümüzdeki yıllarda düşerek buğdayda ithalata artan biçimde yönelinmemesi için taban fiyatının çiftçi refahını sağlayacak bir sayı olması şarttır” tabirlerini kullandı.
