Beşiktaş âlâ başlamadı maça.
Bir uyumsuzluk var; bu muhakkak.
Neden oluyor, neler oluyor derken Sabbe’nin sağdan ortasında Vanaken’in ceza alanı içinde yaptığı baş vuruşunda, topun direkten döndüğünü gördük.
Adamlar dalga dalga geliyordu, pekala Beşiktaş ne yapıyordu?
Önce Sabbe’nin, sonra da Thiago’nun şutlarını gördük.
Bunları gördük de… Çok enteresan. Beşiktaş’tan bir şey görmedik.
Neden?
Bilemedik!
Beşiktaş’ın Mert Günok, Rosier, Bailly, Amartey, Masuaku, Hadziahmetovic, Demir Ege Tıknaz, Gedson Fernandes, Rashica, Muleka, Aboubakar onbiri olmadı.
Peki Salih neden yoktu?
Onu da çözemedik.
İkinci yarıya da iki grup birebir birinci 11’lerle başladı.
Brugge de Beşiktaş da.
Beşiktaş durumları buldu. Ancak kendi maharetinden değil. Rakip defans oyuncusunun topu ayağının altından kaçırmasından. Onda da Aboubakar’ın vuruşunu kaleci kurtardı.
İkinci yarıya Beşiktaş daha yeterli başladı. Enteresandır; tribünde güya Beşiktaşlı taraftarlar daha fazlaydı.
Zaten dayanılmaz taraftar takviyesi ile Beşiktaş daha tesirli oynamaya başladı. Bilhassa de Gedson.
Ama defansında da boşluklar vermedi değil. Neyse ki adamlar kaleyi tutturamadı.
Tutturduklarında da Mert’in fevkalade kurtarışları vardı. Beşiktaş’ı Mert kurtardı desek yeridir.
Maçta dakikalar 77’yi gösterdiğinde Mert Günok’un tüm gayretleri sonuçsuz kaldı ve siyah beyazlılar golü kalesinde gördü.
Sonra Cenk Tosun çıktı sahneye.
Beşiktaş kazanamadı lakin kümedeki birinci maç 1-1 bitti.
Neyse…
Gelelim sadede!
Bu konferans liginde ne işimiz var be kardeşim?
Asıl rezillik bizim buraya kadar düşmemiz değil mi?