Gürel Yurttaş / YENİÇAĞ
Bir de soruyorlar “Ligin kıymeti neden düştü” diye? “Bir vakitler yayıncı kuruluştan 500 milyon dolar alınırken yıllık, artık neden 100 milyon dolara kadar düştü” diye.
Bu manzarayla nasıl olabilir ki!
Karagümrük Beşiktaş maçından bahsediyorum. Gerçi başkalarının de birinci haftada bundan farkı yok ya. Ben bu maça döneyim.
Maç Atatürk Olimpiyat Stadı’nda. 70 bin kişilik. Tribünde var bin yahut bin 500 kişi. Taraftarlar demek ki pek bir şey beklemiyor bu maçtan. Esasen bir futbolcu kardeşimiz bu staddaki bir maçtan sonra demişti; “Bu stadın yalnızca ismi hoş (Atatürk)” diye. Sahiden de o denli. Maç havası yok. O denli bir yerde ki stat; İstanbul’da rüzgar bir esiyorsa orada 3 katı esiyor. Zati ulaşımı da deveye hendek atlatmaktan daha sıkıntı. Bu nedenle kimse gitmek istemiyor.
Maç başladığında çabucak görüldü. Karagümrük’ün tek gayesi bir puan. Geçen sezonki Karagümrük’ün yerinde yeller esiyor. Salih Dursun’u santrfor oynatmaları enteresandı. Çekildiler kendi alanlarına kalabalık bir biçimde; birinci yarıyı şu atmadan tamamladılar.
Peki Beşiktaş ne yaptı bu yarıda. Hiçbir şey yapamadı. Topu topu 2 kere girebildi ceza alanına, onda da sıfır çekti.
Yalnız ben şurada bir şey belirteyim. Necip nasıl bir performans sergiliyorsa idmanlarda Amartey’i bile kesti! Helal olsun yani!
İkinci yarı değişebilir mi her şey diye bekledik umutla.
Sahiden de. Beşiktaş süratli başladı. Ceza alanında Aboubakar’ın da düşürülmesiyle penaltı kazandı. Lakin Aboubakar’a da bulaşmış demek ki Olimpiyat Stadı’nın ruhsuzluğu! Her vakit topa sert vuran Aboubakar bu defa yumuşak bir vuruş yaptı. Karagümrük’ün Arjantinli kalecisi Dituro da rahatlıkla kurtardı. Bu penaltı gol olsaydı oyun biraz hareketlenebilirdi sanırım.
Şenol Güneş baktı ki olmuyor, nihayet yeni transferlerden birini oyuna almaya kararverdi. 61’de Muleka’nın yerine Rebiç girdi.
63. dakikada da bu ana kadar olan en kıymetli durumu yakaladı Beşiktaş. Onda da Onur Bulut’un şutunda kalecinin parmaklarının ucundan seken top direkten döndü.
Hemen peşinden Karagümrük’te Adem Ljajic oyundan alındı. Karagümrük’te bile silik kaldı yani; anlayın artık.
66’da Masuaku’nun ortasında Aboubakar’ın baş vuruşu da direkten dönmez mi? Karagümrük kapandıkça kapanıyor, Beşiktaş bastırtıkça bastırıyordu artık.
Ama gelmiyordu gol. Bu defa Şenol hoca 76’da Amir’in yerine Semih oyuna girdi.
Ve 85’te gol geldi. Masuaku ortaladı, Onur indirdi, Gedson Fernandes topu ağlara gönderdi. Bu golle de Beşiktaş öne geçti.
Golden sonra 88’de Şenol Güneş Abobuakar’la Salih’in yerine Amartey’le Onana’yı aldı oyuna. Neden sanki? Mesela Aboubakar neden oyundan alınır? Yanıtı ben bilmiyorum. Demek ki hocaların bir bildiği var!
Sonuçta Beşiktay’ı Aboubakar kurtarmadı bu sefer. Gedson Fernandes kurtardı. Beşiktaş’a piyangodan 3 puanı kazandırdı.
